Eğitim, benim için sadece bir meslek değil, ömrümü adadığım bir tutkudur. Nitelikli insan kaynağı yetiştirme hedefiyle başladığım eğitim yolculuğumda, anaokulundan üniversiteye kadar eğitim zincirinin tüm halkalarını tamamlamış olmanın gururunu ve huzurunu yaşıyorum. Bu zincirin ilk halkası Bursa Çocuk Üniversitesi’nin benim için ayrı bir yeri ve önemi var. Uzun araştırmalar, incelemeler sonucunda kurduğumuz Bursa Çocuk Üniversitesi, bugün modern kampüsleri, farkındalık yaratan çift dilli eğitimi ile okul öncesi eğitimin Bursa’daki öncüsü oldu.
Bursa Çocuk Üniversitesi’ni kurduğum günden bu yana her adımımızı çocuklarımızın geleceğini aydınlatmak ve onlara en iyi eğitimi sunmak için attık. Her bir çocuğun benzersiz olduğunu ve potansiyellerini en iyi şekilde değerlendirmemiz gerektiğini biliyoruz. Bu nedenle, eğitim anlayışımızda bireysel farklılıklara saygı duyuyor, çocuklarımızın ilgi alanlarına uygun bir öğrenme ortamı sunmaya özen gösteriyoruz. Bilimin ve teknolojinin hızla ilerlediği bir dünyada, çocuklarımızı hem akademik hem de sosyal beceriler açısından donanımlı bireyler olarak yetiştirmenin önemini biliyoruz.
Çocuklarımızın gözlerindeki parıltıyı görmek, onların gülümsemelerini ve başarılarını paylaşmak bizim için en büyük mutluluktur. Hep birlikte, çocuklarımızın geleceği için en iyisini yapmak ve onları güçlü, özgüvenli ve değerlerine bağlı bireyler olarak yetiştirmek amacıyla var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Sevgi, saygı ve bilimle dolu bir eğitim ortamında çocuklarınızın yanında olmaktan onur duyuyorum.
Her çocuğun bireysel özelliklerini ön planda tutarak, çağdaş eğitim yöntemleriyle sorun çözme becerisini en üst düzeye çıkararak, araştıran, üreten, geliştiren, sorgulayan, özgüvenleri yüksek, mutlu, sosyal ve duygusal olarak gelişmiş, değişen dünyaya hazırlıklı, ulusal ve uluslararası düzeyde topluma faydalı ve başarılı bireyler yetiştiren bir eğitim kurumu olmak.
Anaokulu, çocuklarımızın geleceği için doğru bir adrestir ve velilerin güvenle tercih edebilecekleri bir eğitim kurumudur.